31 Ocak 2014 Cuma
KANAVİÇE SECCADE
Bu seccadeyi ilkokuldayken işlemiştim. Örneğini karşı komşumuz Naciye nineden almıştık .Allah rahmet eylesin. Çok tatlı bir ninecikti. Arkadaşımın da babaannesiydi. O yaşlarda hemen hemen hepimizin olduğu gibi ben de yaz tatilinde Kuran'ı Kerim öğreniyordum. Naciye ninede akşamüzeri olduğunda tek katlı evinin penceresine otururdu. Penceresinin yanında (yoldan tarafta) bir sandalye bulunurdu. Akşamüzeri Naciye nine benim şevkimi arttırmak içindi sanırım çağırırdı beni ve Kuran okumamı isterdi. Ben de yeni öğrenmiş bir çocuk olarak aheste aheste okurdum. Ben de çok sevinirdim beni dinleyince iyi okuyabiliyorum diye. Ne güzeldi o günler . Ne güzeldi bizim zamanımızda çocuk olmak...
26 Ocak 2014 Pazar
ÇITIR BÖREK
Hazır baklavalık yufkayı serin üzerine zeytinyağı sürün. Üzerine bir kat daha yufka serin tekrar zeytinyağı sürün. Yufkalar dört kat olacak şekilde işleme devam edin. En üstteki (dördüncü) yufkanın üzerine yağ sürülmeyecek. Yufkaların kısa kenarına iç harcınızdan bir miktar koyun.( ince ince kıyılmış bir bağ maydanoz ve 1/2 kg. lor peyniri karışımı) Rulo şeklinde sarın . Hazırladığınız ruloyu üç parmak kalınlığında kesin. Üzerine yumurta sarısı ve zeytinyağı karışımı sürün, çörek otu serpin ve 180 derecelik fırında üzeri kızarana dek pişirin. Afiyet olsun...
24 Ocak 2014 Cuma
DAMAT SANDIĞI
Bu sandığın adı niye damat sandığı? Eşimle ilk tanıştığımda ahşap boyama kursuna gidiyordum. Çok da hevesliydim. Bir sürü şey boyadım. İlk sandığı anneme boyadım. Kendi çeyizime de bir sandık boyayayım derken aklımıza bir fikir geldi...
Malum evliliklerde nişan öncesi (yöreye göre değişebilir tabi) bohçalar gelir gider, kız evinden oğlan evine; oğlan evinden de kız evine. Bazıları sadece geline ve damada hazırlarken bu bohçaları bazıları da ailenin diğer üyelerine, bazıları da daha da açılarak teyzelere amcalara da hazırlar...
Biz de sadece aile üyelerine diye anlaşmıştık ama sağolsun kayınvalidemler teyzemlere ve dayımlara da hazırlamışlar. İşte bu da benim damat bohçası yerine hazırladığım sandık. Eşime gidecek eşyaları bu sandığın içine hazırlamıştık. Sonra da sandığı süsledik tabi. Eşimler de bana gelecek bohçayı çok güzel bir sepet alıp onun içine hazırlamışlar. Yani ikimizin de bohçası yoktu. Birimizin sandığı, birimizin sepeti oldu:)))
Ve bu da sandığın iç kısmı...
Yandan görünüş...
Malum evliliklerde nişan öncesi (yöreye göre değişebilir tabi) bohçalar gelir gider, kız evinden oğlan evine; oğlan evinden de kız evine. Bazıları sadece geline ve damada hazırlarken bu bohçaları bazıları da ailenin diğer üyelerine, bazıları da daha da açılarak teyzelere amcalara da hazırlar...
Biz de sadece aile üyelerine diye anlaşmıştık ama sağolsun kayınvalidemler teyzemlere ve dayımlara da hazırlamışlar. İşte bu da benim damat bohçası yerine hazırladığım sandık. Eşime gidecek eşyaları bu sandığın içine hazırlamıştık. Sonra da sandığı süsledik tabi. Eşimler de bana gelecek bohçayı çok güzel bir sepet alıp onun içine hazırlamışlar. Yani ikimizin de bohçası yoktu. Birimizin sandığı, birimizin sepeti oldu:)))
Ve bu da sandığın iç kısmı...
Yandan görünüş...
18 Ocak 2014 Cumartesi
NAKIŞLI ÖRTÜ
Bu da yine annemin çeyizime yaptığı örtülerden biri ben ilkokul 1. Sınıftayken annemle teyzem nakış kursuna gitmişlerdi. Bu da ilk yaptıklarından. Öğrencilik yani :))
17 Ocak 2014 Cuma
KEŞKEK
Merhabalar bu keşkeğimiz de ev yapımı. Malum keşkek genelde köylerde düğünlerde, sünnetlerde, mevlütlerde, hayırlarda kazanlarla yapılır . Gerçi artık şehir merkezlerinde de yaptırabileceğiniz yerler var. Bizim yörede de keşkek çok meşhur. Özel günlerin olmazsa olmazı. Diğer yöreleri bilmem ama egenin özel günü çoktur. Düğün olur, öncesinde eşya döşeme merasimi, düğünde gelin mevlüdü, düğün biter kılvan yani gelin ertesi, çocuk olur bebek mevlüdü, diş buğdayı derken böyle uzar gider. Benimde gelin mevlüdümde, çocuklarımın bebek mevlütlerinde hep baş köşede keşkek vardı...
Gelelim tarifimize keşkeğin asıl ölçüsü birebirdir, yani 1 kilo buğdaya 1 kilo et. Bizim köydeyse kimse öyle eti kiloyla almakla uğraşmaz. Keser bir kuzuyu atar kazana yani her seferinde bir kuzu kesilir keşkek için...
Evde ise yine birebir ölçüsüne sadık kalıyoruz tabi biz kiloyla yapıyoruz:)) Bir kilo etle bir kilo aşurelik buğdayı düdüklü tencerede haşlatıyoruz. Yaklaşık bir saat civarı. Düdüklü tencerenin özelliğine göre değişiyor. İyice pişen buğday ve etlerimizi biraz ılımasını bekledikten sonra mutfak robotuna alıyoruz. Tüm robotların bunun için kullandığım aparattan var mı bilmiyorum ama şöyle tarif edeyim bu robotlardaki klasik kullanılan bıçak aparatının plastikten olanı. Yani sadece içine koyduğunuzu karıştırırken bir taraftan da eziyor. Bıçak aparatıyla yapmanızı tavsiye etmem çünkü ben bir kere denedim görüntü hiç hoş olmadı. Yoksa elinizde büyük bir kaşıkla ezerek yapabilirsiniz ama çok zor olacağını düşünüyorum .Köylerde 3-4 erkeğin özel kaşıklarla buğdayı dövdüğü düşünülürse çok zor olur sanırım. İşte böyle karıştırma aparatıyla ezdikten sonra üzerin tereyağında eritilmiş toz kırmızı biber döküp servis yapıyoruz. Afiyet olsun...
Gelelim tarifimize keşkeğin asıl ölçüsü birebirdir, yani 1 kilo buğdaya 1 kilo et. Bizim köydeyse kimse öyle eti kiloyla almakla uğraşmaz. Keser bir kuzuyu atar kazana yani her seferinde bir kuzu kesilir keşkek için...
Evde ise yine birebir ölçüsüne sadık kalıyoruz tabi biz kiloyla yapıyoruz:)) Bir kilo etle bir kilo aşurelik buğdayı düdüklü tencerede haşlatıyoruz. Yaklaşık bir saat civarı. Düdüklü tencerenin özelliğine göre değişiyor. İyice pişen buğday ve etlerimizi biraz ılımasını bekledikten sonra mutfak robotuna alıyoruz. Tüm robotların bunun için kullandığım aparattan var mı bilmiyorum ama şöyle tarif edeyim bu robotlardaki klasik kullanılan bıçak aparatının plastikten olanı. Yani sadece içine koyduğunuzu karıştırırken bir taraftan da eziyor. Bıçak aparatıyla yapmanızı tavsiye etmem çünkü ben bir kere denedim görüntü hiç hoş olmadı. Yoksa elinizde büyük bir kaşıkla ezerek yapabilirsiniz ama çok zor olacağını düşünüyorum .Köylerde 3-4 erkeğin özel kaşıklarla buğdayı dövdüğü düşünülürse çok zor olur sanırım. İşte böyle karıştırma aparatıyla ezdikten sonra üzerin tereyağında eritilmiş toz kırmızı biber döküp servis yapıyoruz. Afiyet olsun...
15 Ocak 2014 Çarşamba
ECRALİMİN ETEĞİ
Bu eteği Ecral e 3 sene önce örmüştüm. İlk ördüğümde eteğinin fırfırı 2 kattı. Ancak boyu uzayıp enden farketmeyen kızıma kalan ipten bir kat daha fırfır örünce bu yıla kadar giyebildi. Ama artık olmuyor. sanırım 4. kat fırfıra ihtiyacımız var:)) Yeter bu kadar giydiği...
EMİNECİĞİMİN BİZİM İÇİN HAZIRLADIĞI SOFRA
Bu gece de sağolsun eniştem de bizi görmek için gelmişti. Onunla da görüştük iyi oldu. Ancak halamı göremedim İstanbul da olduğu için. İnşallah halamla eniştemi de bekliyorum Ankara ya...
Barbunya pilaki
Gelelim menümüze, Eminenin bizim için hazırlafığı güzel yemeklere. Sağolsun çok zahmet etmiş....Tavuk suyu çorbası
Hünkar beğendi
Barbunya pilaki
Rus salatası
Yeşil salata
Yaprak sarma (fotoğrafını çekmemişiz)
Sosyete mantısı
Makarna (ikimizin kızının da yemekle arası olmayınca:))
Kaymaklı ekmek kadayıfı
Yeşil Salata
Sosyete Mantısı
(Tabi ben yoğurdu ve sosu ekilmeden çekmiştim ama yoğurt ve soslu halini çekmeyi yine unutmuşum)
Tavuk suyu çorbası
Rus salatası
Hünkar Beğendi
14 Ocak 2014 Salı
HURMA TATLISI
Tarifinin çok uzun göründüğüne bakmayın yapmaya başladığınızda çok kolay , bir o kadar da hafif ve lezzetli bir tatlı...
1 çorba kaşığı tereyağı
1 çay kaşığı karbonat
1 kahve fincanı su
3,5 su bardağı un
1/2 limonun suyu
ŞERBETİ İÇİN: 3 su bardağı şeker
3,5 su bardağı su
1/4 limonun suyu
YAPILIŞI: Orta boy bir tencerede 125 gr. margarini ve 1 çorba kaşığı tereyağını eriterek içine unu ilave edelim. Karbonat, limon suyu ve 1 kahve fincanı suyu da ekleyerek tahta bir kaşıkla yoğurarak birbirine karıştıralım.
Malzemeler iyice yumuşayıp, kulak memesi yumuşaklığında bir hamur haline gelince, içinden kaşıkla ceviz büyüklüğünde parçalar alıp, elimizle yuvarlayarak yassı köfte biçimi verelim.
Yağlanmış bir fırın tepsisine hazırladığımız tatlıları yan yana dizelim. Tatlılarımız altın sarısı renk alana kadar 175 derece fırında pişirelim.
Bu arada şerbet için gereken su ve şekeri bir tencereye alalım. Kaynamaya başladıktan birkaç dakika sonra, limonu sıkıp tencereyi ocaktan alalım.
Soğuttuğumuz şerbeti sıcak tatlıların üzerine döküp, bir süre bekletelim. Tatlılar şerbetini emdikten sonra servis yapalım.
Afiyet olsun...
KIYMALI KABAK YEMEĞİ
1 orta boy kuru soğan
1 su bardağı domates rendesi
1 yemek kaşığı zeytinyağı
2 yemek kaşığı kavrulmuş kıyma (çiğ kıymayla da yapılabilir. ben evde hazır kavrulmuş kıyma sürekli bulunduğu için bu şekilde kullanıyorum.)
tuz
YAPILIŞI: Zeytinyağında yemeklik doğranmış soğanlar pembeleşene kadar kavrulur. İçine kıyma ilave edilir. Kıymanın yağı çözündüğünde domates rendesi ve tuz ilave edilir. Domates rendesinin pişmesine yakın kabaklar ilave edilir. Kabaklarımız da pişince yemeğimiz hazır. Afiyet olsun...
Not: Ben kabakları domatesin pişmesine yakın ilave ediyorum, çünkü daha erken koyarsam domates pişene kadar kabak çok erirse hoş olmuyor. Daha sulu olsun isteyenler 1 çay bardağı su ilave edebilirler yemeğin aslı böyle ama şahsen ben çocuklar olduğu için su ekliyorum tabi herkese göre değişir.
13 Ocak 2014 Pazartesi
PIRASALI BOŞNAK BÖREĞİ
Üç günlük aranın ardından herkese merhabalar. Niye üç gün güncelleme yapmadığımı sorarsanız inanın ben de bilmiyorum. Ama bundan sonra inşallah her gün güncelleme yapmaya çalışacağım. Yıllardır çalışan ancak bir yıldır evde oturan biri için böyle işlerle ilgilenmek eğlenceli oluyor. Sanırım çalışma hayatını da özlemeye başladım. Ama ne yalan söyleyeyim ev hanımlığını da sevdim. Koşuşturmalı yılların ardından dinlenmeyi özlemişim. Ancak gezme anlamında yoğun günleri özlüyorum...
Gelelim böreğimize... Tarifini Maharetli Mutfak sitesinden sevgili Günnur Hanımcığımdan almıştım. Denedim çok güzel oldu. Tavsiye ederim.
MALZEMELER: 1 yumurta
1 su bardağı süt
1 çay bardağı sıvıyağ
Aldığı kadar un
su
tuz
YAĞLAMAK İÇİN: Tereyağı
İÇ HARCI İÇİN: 1/2 kg. pırasa
2 havuç
Kaşar peyniri
zeytinyağı
tuz
YAPILIŞI: Hamur için gerekli tüm malzemeleri karıştırıp bir güzel yoğuruyoruz. Hamurumuz kulak memesi yumuşaklığında olacak. Hamurumuzun üzerini nemli bezle örtüp 20 dakika dinlendiriyoruz. Diğer tarafta ince ince kıydığımız pırasayı zeytinyağında soteliyoruz. Rendelenmiş havuçlarımızı da ekliyoruz. Soğuyunca kaşar peyniri rendesi ve tuzunu da ilave edip karıştırıyoruz
Dinlenen hamurumuzu 8 eşit bezeye ayırıyoruz. ilk dört tanesini tabak büyüklüğünde açıp üzerlerine eritilmiş tereyağı sürerek üst üste koyuyoruz. Tepsimizden biraz daha büyük olacak şekilde açıp tepsiye koyuyoruz. İç harcını üzerine döküyoruz. Üst yufkayı da kalan 4 bezeyle aynı şekilde hazırlayıp harcımızın üzerine koyuyoruz. Alttaki yufkanın kenarlarını yukarı çıkarıp kıvırıyoruz.(Alttaki yufkayı tepsiden biraz daha büyük açmamızın sebebi bu) Böreğimizi dilimliyoruz. Üzerine kalan tereyağımızı sürüyoruz. Kalanını da üzerine döküyoruz. 180 derecede pişiriyoruz. Afiyet olsun...
. 8 Ocak 2014 Çarşamba
KOLAY CEVİZLİ SARMA TATLISI
Yapımı çok kolay bir tatlı. Hazır baklavalık yufkayla yapılıyor
MALZEMELER: Baklavalık yufka
Dövülmüş ceviz
2,5 su bardağı şeker
3 su bardağı su
limon
tereyağı
YAPILIŞI: Tenceremizde 3 su bardağı su 2,5 su bardağı şeker ile şerbetimizi hazırlıyoruz. Şerbet kaynayınca birkaç damla limon sıkıp soğumaya bırakıyoruz. Diğer tarafta 1 kat yufkayı seriyoruz. Üzerini yağlayıp (ben zeytinyağı kullanıyorum her zamanki gibi çünkü kendi bahçemizin yağı nasıl yapıldığını biliyorum ama dilerseniz ayçiçek yağı da kullanabilirsiniz) 2. kat yufkayı seriyoruz. Tekrar yağlayıp 3. kat yufkayı seriyoruz. Bunu yağlamıyoruz. Üzerine dağıtarak dövülmüş ceviz serpiyoruz. Bir kenarından başlayarak oklavaya sarıyoruz. Sarma işlemi bitince iki ucundan tutup içe doğru buruşturuyoruz. Fırın tepsimize yerleştiriyoruz. Tüm yufkalar bitince tepsideki tatlıları dilimliyoruz. Üzerine eritilmiş tereyağı ( tereyağı tadını sevmeyenler için margarin de olur) gezdirip 170 derecelik fırında üzeri kızarana kadar pişiriyoruz. Daha önceden hazırlayıp soğuttuğumuz şerbeti üzerine döküyoruz. Üzerini kapatıp şerbeti çekmesini bekliyoruz. Afiyet olsun...
KANAT KEBABI
MALZEMELER: 1 paket tavuk kanadı
karabiber
kimyon
kekik
tuz
YAPILIŞI: Yapılışı çok kolay ama lezzetli bir tarif. Ecral'in itiraz etmeden yediği tek yemek. Tencereye yıkadığımız kanatları koyuyoruz. Üzerine baharatları döküp harmanlıyoruz. En küçük ocakta kısık ateşte yumuşayana kadar pişiriyoruz. Biraz kızarmasını da bekleyebilirsiniz. Daha güzel oluyor. Ancak ben çocuklar yumuşacık yesinler diye kızarmalarını beklemiyorum. Afiyet olsun...
HİNDİ SULTAN
MALZEMELER: 1 adet hindi göğüs eti
3 orta boy patates
3 havuç
10-11 adet arpacık soğan
1 baş sarımsak
1 çay bardağı zeytinyağı
1 tatlı kaşığı kırmızı toz biber
1 çay kaşığı kimyon
1/2 çay kaşığı karabiber
YAPILIŞI. Zeytinyağı, kırmızı toz biber, karabiber ve kimyonu karıştırıp sos hazırlayın. Hindi göğüs etini sivri bir bıçakla aralıklarla delin. Deldiğiniz yerlere sarımsak parçaları yerleştirin. Sonra da hazırladığınız sosu hindinizin her tarafına güzelce sürün. 1 saat buzdolabında dinlenmeye bırakın. Dinlenen hindinizi çıkarıp etrafına soyduğunuz arpacık soğanları ve sarımsakları, dilimlediğiniz havuç ve patatesleri koyun. 1,5 çay bardağı su ilave edin . Üzerine biraz tuz serpin. Tepsinizin üzerini alüminyum folyo ile kapatın. Yarım saat 200 derecede pişirin. Yarım saat sonra sıcaklığınızı 180 dereceye düşürün ve 1 saat daha pişirin. 1 saatin sonunda alüminyum folyoyu açarak 170 dereceye düşürdüğünüz fırında 20-25 dakika daha pişirin. Hindi sultan yenmeye hazır. Afiyet olsun...
3 orta boy patates
3 havuç
10-11 adet arpacık soğan
1 baş sarımsak
1 çay bardağı zeytinyağı
1 tatlı kaşığı kırmızı toz biber
1 çay kaşığı kimyon
1/2 çay kaşığı karabiber
YAPILIŞI. Zeytinyağı, kırmızı toz biber, karabiber ve kimyonu karıştırıp sos hazırlayın. Hindi göğüs etini sivri bir bıçakla aralıklarla delin. Deldiğiniz yerlere sarımsak parçaları yerleştirin. Sonra da hazırladığınız sosu hindinizin her tarafına güzelce sürün. 1 saat buzdolabında dinlenmeye bırakın. Dinlenen hindinizi çıkarıp etrafına soyduğunuz arpacık soğanları ve sarımsakları, dilimlediğiniz havuç ve patatesleri koyun. 1,5 çay bardağı su ilave edin . Üzerine biraz tuz serpin. Tepsinizin üzerini alüminyum folyo ile kapatın. Yarım saat 200 derecede pişirin. Yarım saat sonra sıcaklığınızı 180 dereceye düşürün ve 1 saat daha pişirin. 1 saatin sonunda alüminyum folyoyu açarak 170 dereceye düşürdüğünüz fırında 20-25 dakika daha pişirin. Hindi sultan yenmeye hazır. Afiyet olsun...
7 Ocak 2014 Salı
ÇEŞMİNİGAR ÇORBASI
Çeşminigar çorbası hem adı hem de lezzeti güzel bir Osmanlı mutfağı çorbası. İlk defa yaptığımda Aynur teyzem vardı yanımda. Çok beğenmişti. Bayıldım bayıldım demişti. Gerçekten ben de çok seviyorum. Eşimde çok sevdi ama bizim Ecral e beğendiremedik ne yazık ki...
MALZEMELER: 1 su bardağı mercimek
2 su bardağı tavuk suyu
4 su bardağı su
1 su bardağı süt
1 tane kuru soğan
1 yumurta sarısı
1/4 limonun suyu
2 yemek kaşığı un
1 tatlı kaşığı tuz ( kendinize göre de ayarlayabilirsiniz)
2 yemek kaşığı sıvıyağ
Kırmızı toz biber
YAPILIŞI: Soğanı yağda pembeleşene kadar kavuruyoruz. Unu ilave edip un kavrulana dek karıştırıyoruz. Un kavrulunca tavuk suyu, su ve mercimeği ilave ediyoruz. Mercimeğimizde pişince biraz ılıtıp blenderdan geçiriyoruz. Ayrı bir kapta yumurta sarısı , süt ve limon suyunu çırpıyoruz ve tenceremizdeki çorbamıza yavaş yavaş karıştırarak ilave ediyoruz. Bu ana kadar tuz ilave etmiyoruz. Tuzu en son ekleyeceğiz çorbamızın kesilmesini önlemek için. Artık çorbamız piştiğine göre tuzumuzu ilave edip bir taşım daha tencerenin kapağı açık olarak kaynatıyoruz. Kapağı kapatırsak çorbamız kesilebilir. En son tencerenin altını söndürdükten sonra kapağı kapatıyoruz. Servis yaparken üzerine tereyağında kırmızı toz biber kavurup döküyoruz. Afiyet olsun...
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)